Cuma, Nisan 06, 2012

Dünya Mirasları

Kültürel ve tarihi miraslarımızın gelecek nesillere etkilerinin yanında ülkemizin ekonomik yapısında da katkılarının yadsınamayacağı, özellikle biz Cruise Liman İşletmecilerinin büyük önem verdiği bir konudur. Neden mi? Bu noktada sebep sonuç ilişkisine dikkat etmemiz gerekiyor.…  
Ülkemizin turizm gelirlerinde, tarihi, doğal ve kültürel güzelliklerimizin payı malum, yabancı turistlerin ülkemize hangi yollarla geldikleride malum. Hava ve deniz yolu ile ülkemize gelen turistlerin milli gelire katkıları ise gözle görülür, değil mi? Peki biz bu değerlere sahip çıkmakta ne kadar etkiniz? Onu bilmem ama bakın bu konuda dünyada neler oluyor:

Yıl 1972, UNESCO "United Nations Education, Science and Culture" (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür) yıllık genel konferansında 175’ten fazla ülke, dünyanın kültürel ve doğal varlıklardan oluşan listenin dünya mirasları olarak tanınıp gelecek nesillere aktarılması amacı ile bir anlaşma imzalıyor. 21 ülke temsilcisinden oluşan komite, belirledikleri kriterler doğrultusunda, 175 ülkenin korumayı garanti ettikleri anıt ve sit alanı listelerinde aday gösterilen değerler arasından seçim yapar ve listeyi oluşturur. Ayrıca komite, WHF'yi ("World Heritage Fund" Türkçesi: Dünya Miras Fonu) yönlendirerek listedeki değerlerin korunmasını sağlar.
Dünya miraslarının bir kısmı listeden çıkarılmalarına yetecek kadar bozulur veya adaylık dosyasında öngörülen önlemleri zamanında alamazlarsa listeden çıkarılabilirler. Listeden çıkarılmaya aday olan miraslar ise tehlikedeki miras sayılır. Şu an tehlikedeki dünya mirası sayısı 31.  Ülkemizin seçilmiş korunma noktaları Kapadokya,  Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ,İstanbul'daki Tarihi Yerler, Hattuşaş: Hitit Başkenti , Nemrut Dağı , Pamukkale ve Hierapolis Milli Parkı , Ksantos-Letoon , Safranbolu Şehri, Truva (antik şehir) ve Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne). Halen değerlendirme kapsamında aday olan 21 kültürel tarihi yerimiz daha var. Dünya kültürüne sahip çıkmak için yeniden şehirler inşa ederken biz milletçe ne kadar bilinçli yaklaşıyor ya da ne kadar koruyoruz değerlerimizi? Bu çalışmalardan kaç kişinin haberi var? Para kazanma çarkı ya da hayat gailesi içinde dönüp dururken kaç kişi çevresindeki doğal ve tarihi zenginliğin farkına varıyor. Farkına varanların kaçı bunu umursuyor? Halbuki bir toplum, kültürüne, tarihine, köklerine sahip çıktıkça, bağlı kaldıkça ilerleyebilir. Atasözlerimizi biliriz bilmesine de uygulamaya gelince, kültürümüze sahip çıkmak bir yana birbirimizi tanıyamaz hale geldiğimiz oluyor. Toplumun her kademesi birbirinin aynası, yansımasıdır. Tepeden tırnağa silsile yolu ile sirayet eden bir yapıdır bütünlük.

Tarihimize, kültürümüze ve birbirimize sahip çıkalım. Başka dünya, başka Türkiye yok. Her topluluğun bir bütün olarak başarılı olabileceğini unutmadan yaşanacak barış, mutluluk ve başarı dolu günler dilerim.

Hiç yorum yok: