Salı, Ağustos 07, 2012

KAŞ Gezi Notları

Dostlarım,
Hafta sonu ailece Kaş'a gittik. 2 günlük Kaş tatili sanki 2 hafta gibi dinlendirdi. Çok seviyoruz. Sevilmeyecek gibi değil ki, bir kez Antalya'dan Cuma akşamüzeri haftanın temposunu ardımızda bırakıp yolda giderken önce çam ormanlarının kokusu ardından Finike'yi geçtikten sonra dağlardaki serinlikle birlikte o mistik koku karışımı... Kekik, biberiye ve daha bilmediğimiz yüzlerce bitkinin karışımı insanın için ferahlatıyor. Tabii Antalya'nın neminden de kurtulunca klimalar kapatılıp camlar açılıyor. Hepi topu 2,5 saat kadar süren yolculuğun ardından güzel bir panaroma sizi bekliyor. Hele günbatımı saatinde vardıysanız Kaş'a manzarayı seyretmeden aşağı inmeyin derim. 2 dakika mola... Temiz tertemiz pansiyonlar ve küçük oteller var. Daha önce konaklamak için Çukurbağ Yarımadasını tercih ediyorduk. Bu kez doğrudan küçük çakıl tarafına gittik. Görmeyenler için anlatayım. Kaş'ta bir küçük çakıl plajı, bir de büyük çakıl vardı eskiden. Küçük çakıl görmeye değer küçücük bir plaj. Olmadı küçücük, büyük kaldı minnacık demek daha doğru. 5 kişi yanyana durursanız yanınızdan 6. kişi gelip de denize giremez :)))


Neyse, küçük çakıldaki plajın adı ile mütenasip pansiyon odamıza yerleştikten sonra plajın hemen yan tarafına kayalıklar üzerine kurulu Çınarlar Beach'e indik ve hemen o muhteşem soğuk suya kendimizi bıraktık. Bir dalıp çıktık, sonra doğru merkeze. Kaliteli turist profili hiç değişmeyen Kaş, nasıl oluyorsa bazı kesimleri içinde eritip yıllardır o kalitesini korumaya devam etti.  
  
Biraz dolaştıktan sonra yokuşlu dar sokaklarında istikamet Blue House Restaurant. Adı büyük bir yer mi çağrıştırıyor bilmiyorum ama 7-8 masalık bir butik restaurant. Dünya tatlısı bir işletmecisi ve iki personeli, çiçek gibi işletiyor. Herşey kaliteli ve son derece lezzetli. Gözünüzün önünde özenle hazırlanıyor tabaklarınız. güler yüzlü hizmet de kreması. Cuma akşamı gitmek yetmiyor, ertesi günü farklı tadları da deneyebilmek için yine gidiyorsunuz.
Yıllardır minik bir cafe ya da restaurant işletmek isterim. Salon salomanje tarzı koltuklarında oturup da mutfağı seyrederken iştahım daha da bir kabardı. Az kaldı az... 

Cumartesi ve Pazar günü Çınarlar beach sabit adres oluyor. Deniz sakin, temiz, minik balıklar discovery dalışları ya da sadece şnorkel için çok uygun, su serin hatta bazı yerlerde tatlı su akıntıları nedeniyle soğuk... Ortam güzel, müzik hafif. Servis güzel, yemekler bol kepçe ve lezzetli... Ateş isteyenlere ücretsiz olarak verdikleri Türk Bayraklı ve Atatürk'lü çakmaklar da ayrı bir düşünce güzelliği.

İki gün, iki hafta gibi dolu dolu geçti ve en son pazar akşamı da saat 7de bir kısa dalış yapıp yola koyulduk. Tepedeki panaromik manzarada Kaş'a en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere veda ettik.

Nacizane tavsiyemdir. Kaş'ı görmeden, sokaklarını gezmeden, küçük (:)) çakılda denize girmeden yazı bitirmeyin.

Hiç yorum yok: