Ezbere Yaşamak…
Ezbere
yaşamak nedir sizce? Hiç aklınıza geldi mi? Bizim nesile bakın. Daha
çocukluktan bize ezbere yaşamak öğretiliyor aslında. Nasıl mı? “Ali topu tut.”
“Ayşe ip atla.” Peki oldu. Tutayım, atlayım. Sorgulama yok, düşünme yok. Motor davranış
geliştirin ve uygulayın. Daha ilkokul 1.sınıfta talimatlarla ezbere yaşamaya
başlıyoruz. Sorgulayan çocuğu öğretmenleri de, ailesi de çok istemez. Çok soru
soran çocuğa ne derler bilirsiniz. En yardımseveri sevgili babacığım bile “eee
sınavdamıyız yaw, yeter.” Derdi bana. Biraz şaka, biraz da ciddi…
Sorma,
uslu ol, talimatları uygula, cici çocuk ol. Yoksa toplumda aykırı, asi, gıcık
olursun. Halbuki ali ile ayşe öyle midir ya? Elindehep bir ip ya da top tutar. Talimata
göre atar ya da tutar. Ne yani ali topu tut demesek top kafasına mı çarpacak. Bırakalım
kendisi çalıştırsın omuzlarının üzerindeki yuvarlak topu da yakalasın oyun
topunu. Omuzlarının üstündeki top değil ki, içi beyin dolu olması gereken bir
organ.
Koş
ali koş, ayşe bana topu at, gel ali gel, git ali git, … Sonra gün gelir ali ile
ayşe büyürler ve herşeyi kendilerinin düşünmesi gerektiği ve bunu da hızla
yapması gerektiği zamanlar gelir. Ama ali çöp adam ööyle bakar, bekler biri
söylesin o da kolayca yapıversin diye. Hayat öyle mi ya. Evet evet bazı ali ve
ayşeler için öyle. Nasılsa o düşünene
kadar birileri atlar önüne ben düşündüm diye ve işleri vargücüyle yapar. Bu arada
bizim ali ile ayşe strateji geliştirir ve olayın sonunda bu işten nasıl sıyrılacağının
hesabını yapar. Ya da fazla kafa yormadan topu tutup ipi atlamaya devam
ederler. Nasılsa aradaki aykırılar yeterince kafa yoruyorlardır hayatın
akışına.
Dün
aklıma birden geliverdi. “Ali Topu Tut” Ne kolay dedim. Hatta aklıma bir de bir
dizinin fragmanında geçen cümle geldi. “Mercimek kadar beyninizle beni
kandıracağınızı mı zannediyorsunuz?” gibi birşeydi. Evet top tutup, ip
atlamaktan başka hiçbirşeye kullanmadığımız beyinlerimiz yakında suyu iyice
çekilip küçülmüş mercimeğe dönecek.
Dikkat ! …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder